Mind+More Psikolojik Danışmanlık

BLOG YAZILARI



csm_Motiv_Growth_Mindset_74081786aa.gif

Bazı okullarda öğrencilerin geçemedikleri ders için “Henüz değil.” notunu aldıklarını biliyor muydunuz?

Bu harika değil mi? Dersten kalan çocuk, ben ümitsiz vakayım diye düşünür. Ama eğer ”Henüz değil.” notunu alırsa, öğrenme yolunda olduğunu anlar. Bu da ona geleceğe doğru bir yol sunar. Carol Dweck yaptığı TEDX konuşmasına, ”Henüz değil.” kavramının kariyerinde nasıl gerçek bir dönüşüm noktası olduğunu anlatarak başlıyor. Çocukların zorluklarla ve sorunlarla nasıl başa çıktığını araştırmak için Dweck, 10 yaşındaki çocuklara onları zorlayacak sorular veriyor. Bazıları şaşırtıcı şekilde olumlu tepki gösterirken diğerleri bunun felaket olduğunu düşünüyor. Olumlu tepki gösteren grup, yeteneklerinin geliştirilebilir olduğunu düşünen gelişim zihniyetine sahip çocuklar. Diğerleri ise başarısız olacağına inanan kalıplaşmış zihniyete sahip çocuklar. Peki bu iki zihniyet çocukları nasıl farklı etkiliyor?


BU-1-1200x800.jpg

Sizleri, henüz 23 yaşındayken 200 yetim çocuğu yetiştiren yüreği kocaman bir kadınla tanıştıralım: Maggie Doyne.

Aslında onun ilham verici hikayesi, kendisini tanımadığını ve yaşam amacını bilmediğini fark etmesiyle başlıyor. Daha önce hiç Amerika’dan ayrılmamış olmasına rağmen 18 yaşında sırt çantasını toplayıp dünyayı dolaşmaya karar veriyor. Dört duvar arasına sıkıştırılmış sınıfların dışarısında öğrenecek ve keşfedecek sınırsız bir dünya olduğunu görüyor. Bir gün, yolculuğu esnasında karşılaşıp göz göze geldiği küçük bir kız onun hayatını tamamen değiştiriyor.

Nepal’de savaş ve hastalıktan yetim kalan diğer tüm çocuklar gibi bu küçük kızın da para kazanabilmek için her gün $2 karşılığında yük taşıdığını gören Maggie, hayatını ve hayatını yaşayış biçimini sorgulamaya başlıyor. Dünya üzerinde, gözlerinin içi gülen 80 milyon çocuğun daha böyle zor şartlarda yaşadığını öğreniyor. Çaresizliğe kapılmak yerine, tek bir çocuğun hayatına dokunarak başlıyor etkileyici hikayesine, tek bir çocuğu eğitim ile buluşturarak…

Ardından, daha fazlasını yapması gerektiğini inanıyor. Çocukluğundan itibaren biriktirdiği $5.000’ı ailesinden isteyerek, evleri ve aileleri olmayan yetim çocuklar için bir arazi satın alıyor. Nepalli 30 yetim çocuğa burada hem okul hem de sıcak bir yuva kuruyor. Yaptığı bu projeyle, bir dernekten $100.000 kazanıyor ve kazandığı parayla 200 kişilik bir okul yapıyor. Maggie dünyanın ancak kadınların ve çocukların eğitimi ile kalkınıp değişebileceğine inanıyor. Her gün görmeyi isteyeceği bir dünya yaratmak için başladığı bu hikayeyi ise kendi cenneti olarak tanımlıyor.

Maggie Doyne’nin sizlere önemli bir mesajı var: Yapamayacağınız hiçbir şey yok!

Bu güçlü kadını izlemek için tıklayın: Maggie Doyne/You Can Do Anything



Doğayla temas halinde olmanın fiziksel ve ruhsal sağlığımız açısından birçok olumlu etkisinin olduğunu biliyoruz. Örneğin, basit bir doğa yürüyüşü stres ve kaygı seviyemizin azalmasına yardımcı oluyor. Doğada vakit geçirmek özellikle çocuklarda öğrenme motivasyonunu ve problem çözme becerilerini artırıyor. Bahçe ile ilgilenmek fiziksel aktiviteyi ve sağlıklı beslenme alışkanlıklarını artırıyor. Peki bizlere böylesi faydaları olan doğayı ne kadar tanıyoruz? Onu kendimizle ne kadar özdeşleştiriyor veya ne kadar kendimizden ayrıştırıyoruz?




Ergenlik döneminde aile, arkadaşlık, cinsellik gibi birçok konuda daha önce karşılaşmadığımız ve oldukça karmaşık süreçlerden geçeriz. Bu yeni süreçlerle sağlıklı bir şekilde baş etmemiz hem ergenlik hem de yetişkinlik dönemi için oldukça önemlidir.

Kız çocukları, gelişme dönemlerinde dünyanın birçok yerinde olduğu gibi maalesef ülkemizde de erkeklere oranla daha fazla toplumsal engellerle karşılaşmaktadır. Bu sebeple ‘’Ben kimim? Kim olmak istiyorum? Neler yapabilirim? Nelerden hoşlanırım?’’ gibi birçok soruya özgürce cevap arayacakları bir yaşam alanı sağlamak her zaman olduğu gibi bugün de üzerinde durmamız gereken konulardan biridir.


Copyright Mind+More 2018. Tüm hakları saklıdır.